TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1-
(1) Bu
Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile
ekonomik
çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını
sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin
kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların
oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları
düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2-
(1) Bu
Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları
kapsar.
Tanımlar
MADDE 3-
(1) Bu
Kanunun uygulanmasında;
-
Bakan: Gümrük
ve
Ticaret
Bakanını,
-
Bakanlık: Gümrük
ve
Ticaret
Bakanlığını,
-
Genel Müdür: Tüketicinin
Korunması
ve Piyasa
Gözetimi Genel
Müdürünü,
ç) Genel Müdürlük: Tüketicinin
Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünü,
-
Hizmet: Bir ücret
veya
menfaat
karşılığında
yapılan
ya
da yapılması
taahhüt
edilen
mal
sağlama dışındaki
her
türlü tüketici işleminin
konusunu,
-
İthalatçı: Kamu tüzel
kişileri
de dâhil
olmak
üzere mal
veya
hizmetleri
ya
da bu malların
hammaddelerini yahut ara mallarını ticari
veya
mesleki amaçlarla
ithal ederek satım, kira,
finansal
kiralama
veya
benzeri bir yolla
piyasaya
süren gerçek
veya
tüzel
kişiyi,
-
Kalıcı
veri
saklayıcısı:
Tüketicinin gönderdiği
veya
kendisine
gönderilen
bilgiyi, bu bilginin amacına uygun olarak makul bir süre incelemesine
elverecek şekilde kaydedilmesini
ve
değiştirilmeden
kopyalanmasını sağlayan
ve
bu
bilgiye
aynen
ulaşılmasına
imkân veren kısa mesaj, elektronik posta, internet, disk,
CD, DVD,
hafıza kartı
ve
benzeri her türlü
araç
veya
ortamı,
-
Konut finansmanı kuruluşu:
Konut finansmanı kapsamında doğrudan tüketiciye kredi kullandıran
ya
da finansal
kiralama
yapan bankalar ile Bankacılık Düzenleme
ve
Denetleme Kurulu
tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen
finansal
kiralama şirketleri
ve
finansman
şirketlerini,
ğ) Kredi veren: Mevzuatı gereği
tüketicilere kredi vermeye yetkili olan gerçek veya tüzel kişiyi,
-
Mal: Alışverişe konu olan;
taşınır eşya, konut
veya
tatil amaçlı
taşınmaz
mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses,
görüntü
ve
benzeri her türlü
gayri
maddi
malları,
ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri
de
dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet
sunanın
adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
-
Satıcı: Kamu tüzel
kişileri de
dâhil olmak üzere ticari
veya
mesleki amaçlarla
tüketiciye
mal
sunan
ya
da
mal
sunanın adına
ya
da hesabına
hareket
eden gerçek veya tüzel
kişiyi,
-
Teknik düzenleme:
29/6/2001
tarihli
ve
4703 sayılı
Ürünlere
İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması
ve
Uygulanmasına
Dair
Kanunda
yer
alan
tanımı,
-
Tüketici: Ticari
veya
mesleki
olmayan
amaçlarla hareket
eden gerçek
veya
tüzel
kişiyi,
-
Tüketici işlemi: Mal
veya
hizmet
piyasalarında
kamu tüzel kişileri
de
dâhil olmak üzere
ticari
veya
mesleki amaçlarla
hareket eden
veya
onun adına
ya
da hesabına
hareket
eden gerçek
veya
tüzel kişiler ile
tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet,
bankacılık
ve
benzeri
sözleşmeler
de dâhil
olmak
üzere her türlü
sözleşme
ve
hukuki
işlemi,
-
Tüketici örgütleri:
Tüketicinin korunması amacıyla kurulan dernek, vakıf
veya
bunların
üst
kuruluşlarını,
-
Üretici: Kamu tüzel
kişileri
de dâhil olmak üzere
tüketiciye
sunulmuş olan
mal
ya
da
bu
malların
hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile
mal
üzerine
markasını,
unvanını
veya
herhangi bir
ayırt
edici işaretini koyarak kendisini üretici olarak gösteren
gerçek
veya
tüzel
kişiyi,
ifade eder.
İKİNCİ KISIM
Genel Esaslar
Temel ilkeler
MADDE 4-
(1) Bu
Kanunda yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen sözleşmeler ile bilgilendirmeler en az
on
iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir
şekilde
düzenlenir ve bunların bir nüshası kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile
tüketiciye verilir. Sözleşmede bulunması gereken şartlardan bir veya birkaçının
bulunmaması durumunda, eksiklik sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. Bu eksiklik
sözleşmeyi düzenleyen tarafından derhâl giderilir.
-
Sözleşmede öngörülen
koşullar,
sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine
değiştirilemez.
-
Tüketiciden; kendisine
sunulan
mal
veya
hizmet kapsamında
haklı olarak yapılmasını beklediği
ve sözleşmeyi
düzenleyenin
yasal
yükümlülükleri arasında
yer
alan edimler ile
sözleşmeyi
düzenleyenin
kendi
menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep
edilemez.
Bankalar,
tüketici kredisi
veren finansal kuruluşlar
ve kart
çıkaran
kuruluşlar
tarafından tüketiciye sunulan ürün
veya
hizmetlerde ise
tüketiciden faiz dışında alınacak her türlü ücret,
komisyon ve
masraf türleri
ile
bunlara ilişkin
usul ve
esaslar
Bakanlığın
görüşü
alınarak
bu
Kanunun ruhuna
uygun
olarak
ve
tüketiciyi
koruyacak
şekilde Bankacılık Düzenleme
ve
Denetleme
Kurumu
tarafından
belirlenir.
-
Bu Kanunda düzenlenen
sözleşmelere istinaden tüketiciden talep edilecek her türlü ücret
ve masrafa
ilişkin
bilgilerin,
sözleşmenin eki
olarak
kâğıt üzerinde
yazılı
şekilde
tüketiciye
verilmesi zorunludur. Uzaktan iletişim
aracıyla
kurulan
sözleşmelerde
ise, bu bilgiler kullanılan uzaktan iletişim aracına
uygun
şekilde verilir.
Bu
bilgilerin tüketiciye verildiğinin ispatı
sözleşmeyi
düzenleyene
aittir.
-
Tüketicinin yapmış olduğu
işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama
yazılı ve
her bir taksit
ödemesi için
ayrı ayrı olacak
şekilde senet
düzenlenebilir. Bu
fıkra
hükümlerine
aykırı
olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden
geçersizdir.
-
Tüketici işlemlerinde,
tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlar, her ne isim
altında
olursa
olsun adi kefalet
sayılır. Tüketicinin alacaklarına ilişkin karşı tarafça verilen şahsi
teminatlar diğer kanunlarda aksine
hüküm
bulunmadıkça
müteselsil kefalet
sayılır.
-
Temerrüt hâli de dâhil
olmak
üzere, tüketici
işlemlerinde bileşik faiz
uygulanmaz.
-
Bu Kanun tüm düzenlemeleri
yönünden katılım bankalarını da kapsar.
Uygulama,
kâr
payı
dikkate
alınarak
yapılır.
Tüketici sözleşmelerindeki haksız şartlar
MADDE 5-
(1) Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden
sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden
doğan hak ve yükümlülüklerinde
dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan
sözleşme şartlarıdır.
-
Tüketiciyle
akdedilen
sözleşmelerde
yer
alan haksız
şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin haksız şartlar
dışındaki
hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda
sözleşmeyi
düzenleyen,
kesin
olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle
sözleşmeyi
yapmayacak
olduğunu
ileri
süremez.
-
Bir sözleşme şartı
önceden
hazırlanmış
ve
standart
sözleşmede
yer
alması
nedeniyle
tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle
müzakere edilmediği kabul edilir.
Sözleşmeyi
düzenleyen,
bir standart
şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla
yükümlüdür. Sözleşmenin bütün
olarak
değerlendirilmesinden standart sözleşme
olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki
bir
şartın
belirli
unsurlarının
veya
münferit bir
hükmünün müzakere edilmiş
olması,
sözleşmenin
kalan
kısmına
bu
maddenin
uygulanmasını
engellemez.
-
Sözleşme
şartlarının
yazılı
olması
hâlinde,
tüketicinin
anlayabileceği
açık
ve
anlaşılır bir
dilin kullanılmış olması gerekir. Sözleşmede
yer
alan bir
hükmün
açık
ve
anlaşılır
olmaması veya birden çok anlama
gelmesi
hâlinde; bu
hüküm, tüketicinin lehine yorumlanır.
-
Faaliyetlerini, kanun
veya
yetkili
makamlar
tarafından
verilen
izinle
yürütmekte
olan
kişi
veya
kuruluşların
hazırladıkları sözleşmelere de niteliklerine bakılmaksızın bu madde
hükümleri
uygulanır.
-
Bir sözleşme şartının
haksızlığı; sözleşme konusu olan
mal
veya
hizmetin
niteliği, sözleşmenin kuruluşunda var olan şartlar
ve
sözleşmenin
diğer
hükümleri
veya
haksız şartın
ilgili
olduğu
diğer bir
sözleşmenin hükümleri dikkate alınmak suretiyle sözleşmenin kuruluş
anına
göre
belirlenir.
-
Sözleşme şartlarının
haksızlığının takdirinde, bu şartlar açık
ve
anlaşılır bir
dille
yazılmış
olmak
koşuluyla, hem
sözleşmeden doğan asli edim yükümlülükleri arasındaki hem
de
mal veya hizmetin
piyasa değeri ile sözleşmede belirlenen fiyat arasındaki
dengeye
ilişkin bir
değerlendirme
yapılamaz.
-
Bakanlık, genel olarak
kullanılmak üzere hazırlanmış sözleşmelerde
yer
alan haksız
şartların, sözleşme metinlerinden çıkarılması
veya
kullanılmasının
önlenmesi için gerekli tedbirleri
alır.
-
Haksız şartların tespit
edilmesi
ve
denetlenmesine
ilişkin usul
ve
esaslar ile
sınırlayıcı olmamak üzere haksız şart olduğu kabul edilen sözleşme
şartları
yönetmelikle
belirlenir.
Satıştan kaçınma
MADDE 6-
(1)
Vitrinde, rafta, elektronik ortamda veya açıkça görülebilir herhangi bir yerde
teşhir
edilen malın, satılık olmadığı belirtilen bir ibareye yer verilmedikçe satışından
kaçınılamaz.
-
Hizmet
sağlamaktan haklı
bir
sebep olmaksızın
kaçınılamaz.
-
Ticari
veya
mesleki amaçlarla
hareket edenler; aksine bir teamül, ticari örf
veya
adet
ya
da haklı bir
sebep
yoksa; bir
mal veya
hizmetin satışını
o
mal
veya
hizmetin, kendisi
tarafından belirlenen miktar, sayı, ebat gibi koşullara
ya
da başka bir
mal
veya
hizmetin satın
alınması şartına
bağlayamaz.
-
Bakanlık
ve
belediyeler,
bu
madde
hükümlerinin
uygulanması
ve
izlenmesine
ilişkin
işleri yürütmekle
görevlidir.
Sipariş edilmeyen mal veya hizmetler
MADDE 7-
(1)
Sipariş
edilmeyen
malların gönderilmesi
ya
da hizmetlerin sunulması
durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri sürülemez. Bu hâllerde,
tüketicinin sessiz kalması
ya
da mal
veya
hizmeti kullanmış
olması,
sözleşmenin kurulmasına
yönelik kabul beyanı
olarak
yorumlanamaz.
Tüketicinin
malı
geri göndermek
veya
muhafaza etmek gibi bir
yükümlülüğü
yoktur.
(2) Bir mal veya hizmetin sipariş
edildiğini iddia eden bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
ÜÇÜNCÜ
KISIM
Ayıplı Mal
ve
Hizmetler BİRİNCİ
BÖLÜM
Ayıplı Mallar
Ayıplı mal
MADDE 8-
(1)
Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da
modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri
taşımaması
nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
-
Ambalajında, etiketinde,
tanıtma
ve
kullanma
kılavuzunda,
internet portalında
ya
da reklam
ve
ilanlarında
yer
alan
özelliklerinden
bir
veya
birden fazlasını
taşımayan; satıcı tarafından bildirilen
veya
teknik
düzenlemesinde
tespit edilen niteliğe aykırı olan;
muadili olan
malların kullanım
amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları
azaltan
veya
ortadan kaldıran
maddi, hukuki
veya
ekonomik
eksiklikler
içeren
mallar da
ayıplı olarak
kabul
edilir.
-
Sözleşmeye
konu olan
malın,
sözleşmede
kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi
veya
montajının satıcı
tarafından
veya
onun sorumluluğu
altında gerçekleştirildiği durumlarda
gereği gibi
monte edilmemesi
sözleşmeye
aykırı ifa olarak
değerlendirilir. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının
öngörüldüğü hâllerde, montaj talimatındaki yanlışlık
veya
eksiklik
nedeniyle
montaj hatalı
yapılmışsa,
sözleşmeye
aykırı ifa söz
konusu
olur.
Ayıplı maldan sorumluluk
MADDE 9-
(1)
Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle
yükümlüdür.
(2) Satıcı, kendisinden
kaynaklanmayan
reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da
kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin satış sözleşmesinin
akdi
anında düzeltilmiş olduğunu veya satış sözleşmesi kurulma kararının bu açıklama ile
nedensellik bağı içinde olmadığını ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı
olmaz.
İspat yükü
MADDE 10-
(1)
Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde
var
olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu
karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz.
-
Tüketicinin, sözleşmenin
kurulduğu tarihte ayıptan haberdar
olduğu
veya
haberdar
olmasının
kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz.
Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları
saklıdır.
-
Satışa sunulacak ayıplı
mal
üzerine
ya
da ambalajına,
üretici, ithalatçı
veya
satıcı tarafından
tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde malın ayıbına ilişkin
açıklayıcı
bilgiyi
içeren
bir etiket
konulur.
Bu
etiketin
tüketiciye
verilmesi
veya
ayıba ilişkin
açıklayıcı
bilginin
tüketiciye
verilen fatura, fiş
veya
satış belgesi
üzerinde açıkça gösterilmesi zorunludur. Teknik düzenlemesine
uygun
olmayan ürünler
ise
hiçbir şekilde
piyasaya
arz edilemez. Bu
ürünlere, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması
ve
Uygulanmasına
Dair
Kanun
ve
ilgili diğer
mevzuat
hükümleri
uygulanır.
Tüketicinin seçimlik hakları
MADDE 11-
(1)
Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
-
Satılanı geri
vermeye
hazır olduğunu
bildirerek sözleşmeden
dönme,
-
Satılanı
alıkoyup
ayıp oranında
satış
bedelinden indirim
isteme,
-
Aşırı bir masraf
gerektirmediği takdirde, bütün masrafları
satıcıya
ait olmak üzere
satılanın ücretsiz
onarılmasını
isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın
ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
seçimlik haklarından
birini
kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle
yükümlüdür.
-
Ücretsiz onarım
veya
malın
ayıpsız
misli ile değiştirilmesi hakları üretici
veya
ithalatçıya
karşı
da
kullanılabilir.
Bu fıkradaki hakların yerine
getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici
veya
ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu
ispat
ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.
-
Ücretsiz onarım
veya
malın ayıpsız
misli
ile değiştirilmesinin
satıcı
için orantısız
güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden
dönme
veya
ayıp
oranında bedelden
indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın
ayıpsız değeri, ayıbın önemi
ve
diğer seçimlik
haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip
etmeyeceği
gibi hususlar
dikkate
alınır.
-
Ücretsiz onarım
veya
malın ayıpsız
misli
ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin
satıcıya,
üreticiye veya
ithalatçıya
yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut
ve
tatil amaçlı
taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur.
Ancak,
bu
Kanunun 58 inci
maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede
yer
alan mallara
ilişkin,
tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir
süresi içinde
yerine
getiri lir. Aksi
hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta
serbesttir.
-
Tüketicinin sözleşmeden
dönme
veya
ayıp
oranında bedelden
indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü
veya
bedelden yapılan
indirim tutarı derhâl
tüketiciye
iade
edilir.
-
Seçimlik hakların
kullanılması
nedeniyle
ortaya
çıkan tüm
masraflar,
tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici
bu
seçimlik
haklarından
biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli
ve
6098 sayılı Türk
Borçlar
Kanunu hükümleri
uyarınca tazminat da talep
edebilir.
Zamanaşımı
MADDE 12-
(1)
Kanunlarda
veya
taraflar arasındaki
sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk,
ayıp
daha sonra
ortaya
çıkmış olsa bile, malın
tüketiciye
teslim tarihinden
itibaren
iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut
veya
tatil amaçlı taşınmaz
mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş
yıldır.
-
Bu
Kanunun 10 uncu
maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci
el
satışlarda
satıcının
ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut
veya
tatil amaçlı
taşınmaz
mallarda ise
üç yıldan
az
olamaz.
-
Ayıp,
ağır kusur
ya
da hile ile
gizlenmişse zamanaşımı hükümleri
uygulanmaz.
İKİNCİ
BÖLÜM
Ayıplı
Hizmetler
Ayıplı hizmet
MADDE 13-
(1)
Ayıplı
hizmet,
sözleşmede belirlenen
süre
içinde başlamaması
veya
taraflarca
kararlaştırılmış
olan
ve
objektif
olarak
sahip olması gereken
özellikleri taşımaması nedeniyle
sözleşmeye
aykırı
olan
hizmettir.
(2)
Hizmet
sağlayıcısı tarafından
bildirilen, internet portalında
veya
reklam
ve
ilanlarında
yer
alan özellikleri
taşımayan
ya
da yararlanma amacı
bakımından değerini
veya
tüketicinin ondan
makul
olarak beklediği
faydaları
azaltan
veya
ortadan kaldıran maddi,
hukuki
veya
ekonomik eksiklikler
içeren
hizmetler
ayıplıdır.
Ayıplı hizmetten sorumluluk
MADDE 14-
(1)
Sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür.
(2) Sağlayıcı, kendisinden
kaynaklanmayan reklam
yoluyla
yapılan açıklamalardan
haberdar olmadığını
ve
haberdar olmasının
da
kendisinden
beklenemeyeceğini
veya
yapılan açıklamanın
içeriğinin hizmet sözleşmesinin kurulduğu tarihte düzeltilmiş olduğunu
veya
hizmet sözleşmesinin
kurulması kararının bu açıklama ile nedensellik
bağı
içermediğini ispatladığı
takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı
olmaz.
Tüketicinin seçimlik hakları
MADDE 15-
(1)
Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet
sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya
sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir.
Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
Seçimlik
hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından
karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu
hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.
-
Ücretsiz onarım
veya
hizmetin yeniden
görülmesinin
sağlayıcı
için orantısız
güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici
bu
hakları
kullanamaz.
Orantısızlığın tayininde hizmetin ayıpsız değeri, ayıbın önemi
ve
diğer seçimlik
haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip
etmeyeceği
gibi hususlar
dikkate
alınır.
-
Tüketicinin sözleşmeden
dönme
veya
ayıp
oranında bedelden
indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü
veya
bedelden indirim
yapılan tutar derhâl tüketiciye iade
edilir.
-
Ücretsiz onarım
veya
hizmetin yeniden
görülmesinin seçildiği hâllerde, hizmetin niteliği
ve
tüketicinin bu
hizmetten yararlanma amacı dikkate alındığında, makul sayılabilecek bir
süre
içinde
ve
tüketici için
ciddi
sorunlar doğurmayacak şekilde
bu
talep
sağlayıcı
tarafından
yerine
getirilir.
Her
hâlükârda
bu
süre talebin
sağlayıcıya yöneltilmesinden itibaren otuz iş gününü
geçemez. Aksi
takdirde tüketici
diğer seçimlik haklarını kullanmakta
serbesttir.
Zamanaşımı
MADDE 16-
(1)
Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği
takdirde, ayıplı hizmetten sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile,
hizmetin
ifası tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir.
(2) Ayıp, ağır kusur ya da hile
ile
gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.